WordPress, 2003 yılından günümüze hızla büyüyen ve bugün internette yer alan web sitelerinin neredeyse yüzde 33’ü tarafından kullanılan açık kaynak kodlu bir yazılım…Peki, WordPress nasıl doğdu ve nasıl bu derece büyüdü?
WordPress, bugünkü başarısının büyük kısmını açık kaynak kodlu bir yazılım olmasına borçlu. Elbette, bunun temelleri de Web 2.0’a dayanıyor. Etkileşimli internet çağı olarak bilinen Web 2.0’la birlikte internet daha fazla etkileşimli hal aldı. Özellikle sosyal paylaşım ağları ve blog sayfalarıyla birlikte web üzerinde yer alan kişi sayısı ve internet kullanımı hızla arttı. Söz konusu artış, web sitesi kurabilmek için daha kolay bir yol bulma arayışını doğurdu. İşte tam da bu noktada; iki üniversite öğrencisi bir projeyi yeniden hayata geçirmeye karar verdi…
WordPress Doğuyor?
WordPress’in resmen hayata geçişi 2003 yılı olarak kabul ediliyor. Ancak b2/cafelog’un halefi olarak biliniyor. Çünkü, b2’nin temel alındığı söyleniyor. O dönem üniversite öğrencisi olan Matt Mullenweg ve Mile Little’ın ortak çalışması sonucu geliştirilen WordPress’in isim babası ise Mullenweg’in arkadaşı olan Christine Selleck. WordPress’in doğuşuyla birlikte internet kullanıcıları için derin bir yazılım bilgisi ve teknik beceri gerektirmeden blog sayfaları oluşturma fırsatı da doğmuş oldu.
2003 yılında kullanıcılara açık kaynak kodlu olarak sunulan WordPress; PHP ve MySQL alt yapısına sahip, Genel Kamu Lisansı (GPL) ile lisanslanıyor. 2005 senesinde ise WordPress; tema desteği de sunan yeni sürümünü yayınladı ve sürüm çok kısa bir süre içinde 900 bin kişi tarafından indirildi.
WordPress Türkiye Ne Zaman Kuruldu?
Tüm dünyada hızla yayılan WordPress, Türkiye’de de web tasarımcıları ve web meraklılarının kısa sürede ilgisini çekmeye başlıyor. 2005 sonunda Türkçe destek sağlayan sürüm için kollar sıvanıyor. WordPress sürümü nihayet Mayıs 2006’da Türkçe destekli WordPress 2.0.2 sürümünü kullanıma sunuyor.
WordPress Türkiye topluluğu halen; forum, belge, güncel sürüm, Türkçe paketlerin hazırlanması, eklenti ve temaların türkçeleştirilmesi konularında Türkiye kullanıcılarına destek veriyor. Öte yandan, WordPress Codex’inde yer alan dosyaların da Türkçeleştirilmesi hususunda kullanıcılara destek olmaya devam ediyor.
WordPress Organizasyonun Temelleri Neler?
WordPress organizasyonunun çalışma prensibi 4 ana kategoride belirlenen “Haklar Bildirgesi” kapsamında açıklanıyor. Ayrı ayrı 4 ana başlık olsa da hepsinin ortak özelliği: “Özgürlük”
- Özgülük
İlk özgürlüğü; programı dilediğiniz amaç için kullanabiliyor olmanızı ifade ediyor. Web sitesini dilerseniz; e-ticaret, kişisel blog, forum, kurumsal web sayfası gibi pek çok farklı amaç için kullanılabiliyor.
2. Özgürlük
İkinci özgürlük; programı yapacağınız ufak değişikliklerle istediğiniz biçimde çalışacak şekilde değiştirebiliyor olmanızı ifade ediyor. Küçük eklentiler, temalar sayesinde tüm web sitesi dilediğiniz gibi tasarımlanabiliyor.
3. Özgürlük
Üçüncü özgürlük ise; dilediğiniz gibi sisteminizi dağıtabiliyor olmanız. Farklı kullanıcılar tanımlayarak; editör ve yazar kullanıcıları, özel topluluklar oluşturulabiliyor.
4. Özgürlük
Son özgürlük ise; değişiklik yapılan sürümleri başkalarıyla paylaşabilmek. Hem temalar hem de eklentiler için yapılan değişiklikleri, topluluk üzerinden başkalarıyla paylaşılabiliyor.
Sıralanan tüm özellikler; temel haklar bildirgesi içinde yer alıyor. Tüm bunların dışında WordPress’i tanıyabilmek için kullanıcılar açısından faydalarına da göz atmak gerekiyor.
WordPress Temel Özellikleri
WordPress’in sahip olduğu temel özellikler; hızlı biçimde kullanıma sokabilmek ve daha fazla etkileşimli paylaşımlar yapabilmek olarak görülüyor. Temelde ise;
Özelleştirilebilir tasarımlar,
Arama Motoru Optimizasyonu (SEO) dostu,
Duyarlı mobil siteler,
Yüksek performans sağlama,
Hareket halinde de yönetme,
Yüksek ölçüde güvenlik,
Güçlü ortam yönetimi,
Kolay erişilebilirlik.
Sıralanan tüm özellikler; WordPress sisteminin hem yayıncılar hem de okuyucular açısından çok daha fazla ilgi çekici olmasını ve başarıya erişmesini sağlıyor.