E-posta Pazarlama Kampanyalarınızı Optimize Etmek İçin 6 İpucu

E-posta pazarlaması, içeriğinizi tüketmeye ve bir satın alma işlemi yapmaya tamamen hazır olan kişileri hedef alır. Etkinliğini en üst düzeye çıkarmak için e-posta bülteninizi değiştirmenin yolları vardır. Örneğin, hedef kitlenizi ilgi çekici bir hikayeyle meşgul etmek, alıcıları segmentlere ayırmak, içeriğinizi test etmek ve spam filtrelerinden kaçınmak, kampanyalarınız üzerinde anında ve kalıcı bir etki yaratabilir.

Kişilerinizin görmek istediklerini tam olarak gönderdiğinizde, e-postalarınız kişisel hissedilir. Ve daha fazla insan e-postalarınızla etkileşime girer. Bu doğrultuda segmentasyon ve dinamik içerik, mesajınızı özelleştirmeyi ve hedeflenen e-postaları tam olarak doğru kişiye göndermeyi kolaylaştırır. Bu bölümde, e-postalarınızın “bir hikaye anlatması” gerektiğine dair sıkça duyulan ancak nadiren anlaşılan bir öneriyle başlayarak, e-posta pazarlamanızı optimize etmenin altı yaygın yolunu anlatacağız.

1- Hikaye Anlatıcısı Olun

Hikaye anlatımı, müşteri katılımının temel ilkesidir. Birçok işletme sahibi için, bir e-posta bülteninde hikaye anlatma fikri kafa karıştırıcıdır. Kısa olması gereken, ilgi çekici pazarlama içeriğiyle nasıl bir “hikaye” anlatabilirsiniz? Burada önemli olan, hikayenin ne olduğu hakkındaki düşüncelerinizi değiştirmektir. E-posta pazarlamasında bir hikaye, neye ihtiyaç duyulduğunu ve daha sonra sunduğunuz ürün veya hizmete sahip olmanın nasıl olacağını açıklayan bir anlatıdır. Hikayeniz hedef kitlenizin ihtiyaçlarından faydalanırsa, bilinçaltında kendilerini anlatıya dahil edeceklerdir.

2- Kullanıcı Segmentlerini Hedefleyin

Belirli kullanıcı gruplarına göre uyarlanmış bir e-posta göndermeye segmentasyon denir. En ilgi çekici içerik türünün ne olacağını tahmin etmek için, hedef kitleniz hakkındaki bilgileri kullanmanın bir yolu da budur. Kullanıcıların e-posta bülteninize katılmalarını sağladığınızda, onlara tercihlerini sorma veya daha doğrudan, teklifinizin ilgilerini çeken şeyleri bulma şansınız olur. Kullanıcının en çok almak istediği bilgi türünü öğrenebilirsiniz. 

3- E-posta Gönderme Zamanını ve Sıklığını Düşünün

Abonelere ne sıklıkla e-posta gönderiyorsunuz? E-postaların gelen kutularına ulaştığı saatin kampanya performansı üzerinde önemli bir etkisi olabilir. Müşterileriniz öngörülebilir bir e-posta programını tercih edebilir, ancak her gün bir mesaj almak çok zor olabilir. Abonelerin e-postalarınızı ne sıklıkla almak istediklerini öğrenmek için, e-postanızın altbilgisine, kullanıcı tercihlerine bir bağlantı yoluyla bu bilgileri sağlamalarını isteyen bir bölüm ekleyebilirsiniz. 

4- Gönderim Süreleri İçin A/B Testi Kullanın

Bir e-postanın iki versiyonunun performansını karşılaştırırken, e-postanızı kaç alıcının açtığı ve açılış sayfanıza kaç kişinin tıklandığı hakkındaki veriler hayati önem taşır. A / B testi, kullanıcıların size pazarlama e-postalarınızda en iyi neyin işe yaradığını söylemesinin bir yoludur. Alıcı listenizi ikiye bölerek, bir e-postanın “A sürümünü” bir yarısına, “B sürümünü” diğer yarısına göndererek bir A / B testi yapabilirsiniz. Sonuçlar, hangi e-postanın daha iyi yanıt aldığını size söyleyecektir. 

5- E-Postalarınızın Spam Olarak Filtrelenmesine İzin Vermeyin

Her e-posta hizmetinin, kullanıcıları istenmeyen postalardan koruyan özellikleri vardır. Spam filtreleri mesajlarınızı yanlışlıkla spam olarak işaretlerse, hedef kitlenizin büyük bir kısmı haber bülteninizi asla görmez. E-postanızı alıcıların spam klasörlerinden uzak tutmak için atmanız gereken önemli bir adım, “satış” dilini kullanmaktan kaçınmaktır. İstenmeyen posta filtresi, e-postanızı genellikle istenmeyen e-postada bulunan içerik türleri için tarayan gelişmiş algoritmalar kullanır. Tamamı büyük harf, üçlü ünlem işareti ve “üicretsiz”, “bonus” veya “indirim” gibi kelimeleri kullanmaktan kaçınmalısınız. Ayrıca, “hemen harekete geçin!” gibi fazla klasik satış ifadelerini de dışarıda bırakın.

6- İyileştirme Fırsatlarını Ortaya Çıkarmak İçin Sonuçları Ölçün

Kampanya sonrası analiz, yeni müşteri segmentlerinin hedefe ulaşmasını da sağlayabilir. Örneğin, son 30 gün içinde e-postalarınızdan en az birini açan kişilerin sayısını izlerseniz, etkin abonelerin ve etkin olmayan abonelerin bir listesiyle karşılaşacaksınız. Katılımı en üst düzeye çıkarmak için, bu iki gruba çok farklı mesajlar göndermeniz gerekir. 

Bir yanıt yazın